22 Ekim 2009 Perşembe

Şehit Aileleri kutlamalara tepkili...

Şehit ablası Ayşe Çelik, PKK`lı grubun törenle karşılanmasını kınadıklarını söyledi.

Teslim olan PKK`lı grup için gerçekleştirilen kutlamalar şehit yakınlarını üzdü. Şehit Aileleri Federasyonu Başkanı Hamit Köse, “Bu görüntüler şehitlerin kemiklerini sızlatmıştır. Annelerinin, babalarının, eşlerinin, boynu bükük yetimlerinin kanayan yaralarına tuz basmıştır” diye konuştu. Türkiye Harp Malulü Gaziler Şehit Dul ve Yetimleri Derneği Bursa Şubesi üyeleri de, Şehitlik Anıtı`nda yaptıkları açıklamada, teröristlerin kahraman gibi karşılanmasına tepki gösterdi. Kayseri, Antalya ve Kütahya`daki eylemlerde de, şehit yakınları törenle karşılamanın üzücü olduğunu vurguladı.

Türkiye Kupası programı açıklandı

Futbolda, Türkiye Kupası play-off maçlarının programı belli oldu.

Program şöyle: 28 Ekim Çarşamba: 13.30 Mersin İ.Y.-Antalya, Güngören Bld.-Bursa, Tokat-Ankara, K.Şeker-Adana, Ordu-Van, Yalova-Eskişehir, 15.00 Kayseri-Manisa, İstanbul Bş. Bld.-Gençlerbirliği, Kasımpaşa-K.Erciyes, 19.00 Ankaragücü-Karşıyaka, Diyarbakır-Tarsus İ.Y., Denizli-Gaziantep, Galatasaray-Buca. 29 Ekim Perşembe: 13.30 Denizli Bld.-Kastamonu, Giresun-Ç.Rize, 19.00 Altay-Samsun.

Kadının nefesi Ney`e değdi

Tasavvuf ehlinin `kamil insanın sembolü ve ulvi aşkı anlatan` neyi öğrenmek isteyenlerin sayısında son yıllarda ciddi bir şekilde artış var. İlgi gösterenlerin çoğunluğunu ise kadınlar oluşturuyor. `Mercan Dede` olarak bilinen Türk müzisyen Arkın Allen`ın elektronik müzikle harmanlayarak ortaya çıkardığı yeni bir müzik akımına da ilham kaynağı olan ney, günümüzde tasavvuftan pop müziğe, halk müziğinden klasik Türk müziğine kadar birçok dalda üfleniyor.

SESİNE AŞIK OLUYORLAR
Bursa`daki bir ney kursunda eğitmenlik yapan Zinnur Kanık, son 9-10 yılda neye olan ilginin arttığını söyledi. Ney çalmanın oldukça zor olduğunu, öğrendikten sonra da sürekli çalışma gerektirdiği için merakla başlayanların bir kısmının daha sonra sıkılarak bıraktığını, ancak neyin büyüsüne kapılanların 3-4 yıl içinde ciddi anlamda bu enstrümanı çalmayı öğrendiğini belirten Kanık, duygusal yanı ağır basan kadınların, neyi dinledikten sonra adeta bu sese aşık olduğunu ve öğrenmek istediğini dile getirdi. Kanık, `Çalması zor bir enstrüman olmasına karşın bayanlar neye büyük ilgi gösteriyor. Şu anda bile kursiyerlerimizin önemli bir kısmı bayan` dedi.

5 yaşında firar etti

Bursa`da ilginç bir olay yaşandı. 5 yaşındaki Ennur Demir evinin önünde oynarken dalıp metrelerce yol yürüdü. Bir süre sonra trafik ışıklarının bulunduğu bir dört yol ağzında durdu.


Bursa`da ilginç bir olay yaşandı. 5 yaşındaki Ennur Demir evinin önünde oynarken dalıp metrelerce yol yürüdü. Bir süre sonra trafik ışıklarının bulunduğu bir dört yol ağzında durdu. Durakta bekleyen bir kız öğrenci ile minibüse binen Ennur, 10 kilometre yol gitti. Ancak son durağa gelen sürücü, küçük kızın araçta olduğunu görünce Ennur`u karakola teslim etti. Kızları için kayıp başvurusu yapan aile ise polisten gelen iyi haberle kızlarına kavuştu.

Bu çocuklara nasıl kıydın?

Muğla, vicdansız bir anneyi konuşuyor. Bursa`dan Muğla`ya çalışmak için giden Ç.Ö., 3 ay önce günlüğü 30 TL ücretle 2 yaşındaki Y.Ö. ve 4 yaşındaki H.Ö. isimli çocuklarına bakması için bakıcı Esen Ayvaoğlu ile anlaştı. 15 gün çocukları ile ilgilenen ve bakıcı ücretini ödeyen anne Ç.Ö. daha sonra ortadan kaybolup bakıcı Esen Ayvaoğlu`nun telefon ve mesajlarına cevap vermedi. 2 çocukla ne yapacağını şaşıran bakıcı Esen Ayvaoğlu, `Anne Ç.Ö.`nün bulunması için emniyet, savcılık ve kaymakamlığa başvurdum. Çocukların yetiştirme yurduna teslimi için ise annenin mutlaka bulunması gerekiyor`` dedi.

4 Haziran 2009 Perşembe

Bursa`da müzikli günler 12 Haziran`da başlıyor

Bu yıl 48.si gerçekleştirilecek Uluslararası Bursa Festivali, 12 Haziran-4 Temmuz tarihleri arasında Loreena McKennitt`ten Ahmet Özhan`a, Ömer Faruk Tekbilek`ten Mazhar Fuat Özkan`a, Funda Arar`dan Kubat`a pek çok sanatçıyı ağırlayacak.

Bursa Büyükşehir Belediyesi ve Bursa Kültür Sanat ve Turizm Vakfı (BKSTV) tarafından düzenlenen, 48. Uluslararası Bursa Festivali, 12 Haziran-4 Temmuz tarihleri arasında gerçekleştirilecek. Festival, Loreena McKennitt, Emel Sayın, Ahmet Özhan, Ömer Faruk Tekbilek gibi tanınmış sanatçılara ev sahipliği yapacak. Önceki gün Hünkâr Köşkü`nde düzenlenen basın toplantısında konuşan Büyükşehir Belediye Başkanı Recep Altepe, Bursa Festivali`nin kentin 48 yıllık geleneği olduğunu söyleyerek, `Bursa`mızın kültürel kimliği, uzun yıllar `sanayi kenti` imajının gölgesinde kalmıştır. Osmanlı medeniyetinin oluştuğu, ilk eserlerin yapıldığı Bursa`da var olan eserlerin ortaya çıkması ve Bursa`mızın yaşayan, canlı bir tarih kenti olması için hep birlikte çalışacağız. Kültürünün her köşede canlı bir şekilde yaşadığı, her yönüyle örnek bir Bursa`yı oluşturmayı hedefliyoruz. Uluslararası Bursa Festivali`nde de her türlü müziğin can bulacağı renkli bir organizasyonu hayata geçireceğiz.` dedi. Festival bütçesinin 1,5 milyon TL olduğunu kaydeden Altepe, festivalde her yıl olduğu gibi bu yıl da sponsor desteği alındığını sözlerine ekledi.

Büyükşehir Belediyesi Kültür Sanat Danışmanı Ahmet Ö. Erdönmez de toplantıda programın içeriği hakkında bilgi verdi. Buna göre 48. Uluslararası Bursa Festivali, Bursa Bölge Devlet Senfoni Orkestrası`nın 12 Haziran Cuma günü Kültürpark Açıkhava Tiyatrosu`nda vereceği `Golden Trombone` başlıklı konserle başlayacak. 14 Haziran akşamı dünyaca ünlü sanatçı Loreena McKennitt, Bursalılarla buluşacak. 16 Haziran`da Emel Sayın ve Ahmet Özhan, 18 Haziran`da Ömer Faruk Tekbilek, 20 Haziran`da Kibariye ile Rosenberg Trio konserleri, 22 Haziran`da `Gül ve Lale` adlı tarihî müzikal gösterisi ve 24 Haziran`da `Kırk Ney Bir Nefes` başlıklı dinleti sahnelenecek. 26 Haziran Cuma günü Kubat ve Aşkın Nur Yengi`nin sahneye çıkacağı festivalde 28 Haziran Pazar günü Rafet el Roman, 30 Haziran Salı günü Funda Arar, 2 Temmuz Perşembe günü Mazhar Fuat Özkan ve 4 Haziran Cumartesi günü de Fatih Erkoç, Bursalılarla bir araya gelecek. Festival biletleri bugün Tayyare Kültür Merkezi gişesinde satışa sunulacak. Etkinlik günlerinde de saat 18.00`den sonra Açıkhava Tiyatrosu gişesinde bilet satışı yapılacak.

Bursa`da kemik parçaları bulundu

Bursa`daki teleferik istasyonunun ön duvarının altında 20 parça kemik bulundu. Kemikler, incelenmek üzere Bursa Adli Tıp Kurumu`na gönderildi.

Alınan bilgiye göre, Piremir Mahallesi`ndeki teleferik istasyonu önünde, Bursa Büyükşehir Belediyesi`nin çevre düzenleme işini yürüten taşeron firmada görevli iş makinesi operatörü Resul Güler, kazı sırasında bir kemik parçası buldu.

Güler`in ihbarı üzerine olay yerine gelen polis ekipleri, istasyonun önündeki beton duvarın 10 santimetre altından çıkan kemikle ilgili çalışma başlattı.

Bursa Emniyet Müdürlüğü Olay Yeri İnceleme Şube Müdürlüğü ekiplerince, çevre güvenliği alındıktan sonra yaklaşık 3 metrekarelik alanda yapılan kazıda, 19 parça daha kemik bulundu. Kemikler, bir insana ait olup olmadığının tespiti için Bursa Adli Tıp Kurumu`na gönderildi.

Piremir Mahallesi Muhtarı Faruk Ülker, AA muhabirine yaptığı açıklamada, bölgede herhangi bir mezarlık bulunmadığını, kendilerinin de olayın sonucunu merak ettiklerini söyledi.

Ülker, teleferiğin yapıldığı yıllarda bölgede bir kazı çalışması yürütüldüğünü, ancak böyle bir durumla karşılaşıldığını duymadıklarını bildirdi.

Bursa`daki Mini Voleybol Şenliği büyük ilgi gördü

Geçtiğimiz günlerde başlatılan Mini Voleybol Projesi kapsamında bu yıl ilk kez tüm Türkiye`de Mini Voleybol Şenliği organizasyonları yapıldı.

Milli Eğitim Bakanlığı, Türkiye Voleybol Federasyonu ve Aroma`nın işbirliği ile başlatılan `İlköğretimde Mini Voleybol` Projesi tüm hızıyla devam ediyor. Proje kapsamında bu yıl ilk kez tüm illerde aynı gün Mini Voleybol Şenliği organizasyonları gerçekleştirildi. Organizasyona katılım, okullara yapılan duyurularla sağlandı.

1998-2001 doğumlu çocuklardan oluşan takımların katıldığı karşılaşmalar, kurulan mini voleybol sahalarında yapıldı. Organizasyonlarda, proje kapsamında özel olarak yaptırılan mini voleybol setleri kullanıldı. Şenliğe katılan minik voleybolcular tüm gün süren etkinlik boyunca voleybol oynamalarının yanı sıra oyun parklarında da keyifli saatler geçirdiler.

Proje kapsamında organizasyon yapılan ve önemli ölçüde katılım sağlanan illerden biri de Bursa oldu. Bursa`da gerçekleştirilen Mini Voleybol Şenliği 176 Takım ve 1348 minik sporcunun katılımıyla büyük bir başarıya imza attı. Bursa Atatürk Stadyumu` nda düzenlenen ve yoğun ilgi gösterilen şenliği Bursa Valisi Şahabettin Harput, İl Milli Eğitim Müdürü Atilla Gönsen, Gençlik ve Spor İl Müdürü Tamer Taşpınar ve Voleybol Federasyonu Başkanı Erol Ünal Karabıyık ile Aroma Yönetim Kurulu üyeleri de izledi.

Voleybolun yaygınlaşması ve tabana yayılması açısından önemli bir adım olan, Milli Eğitim Bakanlığı, Türkiye Voleybol Federasyonu ve Aroma işbirliğiyle yürütülen Mini Voleybol Projesi kapsamında bu yıl ilk kez düzenlenen şenliklerin önümüzdeki yıllarda da sürdürülmesi hedefleniyor.

Bursa`da `Cin` paniği

Bursa`da bir beldede 1 hafta içinde 3 evde çıkan 12 küçük çaplı yangın, `cin` paniğinin yaşanmasına sebep oldu.

Evlerin cinler tarafından yakıldığı dedikodusunun yayılması üzerine müftülükten hoca çağıran mahalleli, geceleri ellerinde hortumlarla sokakta geçirdi.

Edinilen bilgiye göre, İznik ilçesine bağlı Boyalıca beldesi Yalı Mahallesi Ahmet Yesevi Caddesi`nde bulunan ve yalnız yaşadığı öğrenilen Tenzile Bozkurt`un evninin salon kısmında bilinmeyen bir sebepten yangın çıktı. Yangın, itfaiye ve vatandaşlar tarafından kısa sürede söndürülürken, 2 saat sonra evin oturma odasında tekrar yangın çıktı. Bu yangın da zamanında fark edilerek kısa sürede söndürüldü. Bozkurt`un evindeki üçüncü yangın ise banyoda çıktı. Ancak yangınların neden çıktığı bir türlü anlaşılamadı.

Çıkan yangınların nedeni hakkında mahallede, `Cinler yakıyor` dedikodusu dolaşmaya başladı. Her çıkan yangın sonrasında tedirginlikleri artan mahalle sakinleri, Tenzile Bozkurt`un oğlu Ali Bozkurt`un evinde de yangın çıkması üzerine iyice korkuya kapıldı. Mahalleli, sokaklara çıkıp ellerinde hortumlarla beklemeye başladı.

MÜFTÜLÜĞE BAŞVURDU, HOCA KÖYDEYKEN YENİDEN YANGIN ÇIKTI

Çıkan yangınlara bir türlü anlam veremeyen mahalleli, belediye vasıtasıyla müftülükten yardım istedi. 1 hafta içinde 3 evde 12 yangının çıktığı mahalleye gelen müftülük görevlileri, olayın insanlar tarafından gerçekleştirilmiş olabileceğini, evde herhangi bir bulguya rastlanmadığını söyledi. Bunun üzerine rahat bir nefes alan mahalleli, bu sırada Selim Bozkurt`un evininin banyosunda çıkan yangınla bir kez daha paniğe kapıldı.

Yangınların çıkmasından kendisini sorumlu tutan ve eve girmeye korktuğunu söyleyen anne Tenzile Bozkurt, `Oğluma, `Cinler benim yüzümden evini yakıyorlarsa üstüme bir bidon benzin dök yak. Benden kurtulun` dedim` diyerek gözyaşlarına boğuldu. Yangınlarının oğlunun evinde de başlaması üzerine korkularının daha da arttığını söyleyen Bozkurt, `Herkes çeşmelerine taktıkları hortumlarla çıkacak yangını bekliyor. Kimse evine giremiyor` diye konuştu.

Bu arada, hocaların bile şüpheye düştüğü olay, jandarma ve polis ekipleri tarafından aydınlatıldı. Jandarma ekipleri, 1 haftadır belde halkına korkulu anlar yaşatan zanlının kimliğini tespit etti. Yangınların sona ermesinin ardından mahalleli ve belde halkı rahat bir nefes aldı.

`PANİĞE GEREK YOK`

Boyalıca Belediye Başkanı Ali Çil ise, 1 hafta boyunca beldede bulunan 3 ayrı evde değişik saatlerde çıkan yangınlar sebebiyle tedirgin olduklarını belirterek, `Son çıkan yangın her ne kadar halk arasında cin şüphesini artırsa da sonrasında zanlıyı ele vermiş oldu. Yangınları çıkaran, aile içinden biri `dedi.

Jandarma ekiplerinin yaptığı araştırma sonrasında olayın aydınlatıldığına dikkat çeken Çil, ` Vatandaşlar çıkan dedikoduların etkisi altında kalıp geceleri sokakta geçirmiş. Hortumlarla ortaklaşa nöbet tutmuşlar. Bunun üzerine biz de müftülükten yardım istedik. Hocalarımız evlerde inceleme yapıp dua etti. Evlerinin içinin iyice temizlenmesini istedi. Tam bu sırada başka bir evde çıkan yangın başta korkutsa da sonradan olayın aydınlatılmasına sebep oldu. Belde halkı sakin olsun.

Bunlar dedikodudan ibarettir. Bu yapanın aile fertlerinden biri olduğunu artık biliyoruz` diye konuştu.

Okulların teknoloji sınıfları, velilerin hizmetine sunuldu

Bursa Milli Eğitim Müdürlüğü, teknoloji okur yazarlığını artırmak amacıyla okullardaki bilgisayar laboratuvarlarını velilere açtı.

Okullarda oluşturulan bilgisayar laboratuvarlarının daha verimli kullanılması gerektiğini belirten Bursa Milli Eğitim Müdürü Atilla Gülsar, `Teknoloji çok hızlı eskiyor. 2000 yılında yapılan bilgisayar sınıflarımız şu an boşa çıktı. Yani bilgisayarların modası geçti; artık kullanılmıyor. O halde sahip olduğumuz teknolojiyi çöpe atmadan en verimli şekilde kullanmamız gerekiyor.` şeklinde konuştu. Gülsar, bu kapsamda okullardaki bilgisayar laboratuvarlarını velilerin hizmetine sunmak için bir çalışma başlattıklarını dile getirerek, şunları kaydetti: `Öğrenciler teknolojiyle, internetle iç içeyken velilerin büyük bölümü teknoloji okur yazarı bile değil. Bu zamanla sıkıntı oluyor. Teknoloji okur yazarı olmayanları mutlaka eğitmemiz gerekiyor. Çünkü çağımızda artık her şey bilgisayarlarla, internet aracılığıyla hallediliyor. Veliler okuldan talep ederse, okullardaki teknoloji sınıfları velilerin hizmetine açılır.` Atilla Gülsar, Bursa`daki bazı okullarda velilere bilgisayar kullanmayı öğretmeye başladıklarını hatırlatarak, uygulamanın bütün okullara yayılmasını umduklarını, burada en önemli noktanın velilerin talebi olduğunu bildirdi. Gülsar, velilerin bilgisayarı öğrenmesi ve bilmesi gerektiğini sözlerine ekledi.

BTSO Başkanı Sönmez: Enflasyon konusunda tedbirleri elden bırakmamak lazım

Bursa Ticaret ve Sanayi Odası(BTSO) Yönetim Kurulu Başkanı Celal Sönmez, Mayıs ayı enflasyon rakamlarını, alınan mali önlemlerin piyasalarda sağladığı olumlu havanın bir parçası olarak yorumladı. Türkiye İstatistik Kurumu tarafından açıklanan Mayıs ayı enflasyon oranlarını değerlendiren BTSO Başkanı Celal Sönmez, iş dünyasının küresel krizin etkilerine karşı her zaman temkinli bir iyimserlik içerisinde olduğunun altını çizdi. Sönmez, `Bu ülke, özel sektörüne sadece yaptığı üretim, ihracat ve istihdamla değil aynı zamanda, zor günlerde gösterdiği fedakarlıkları, cesareti ve motive eden iyimserliği için de çok şey borçludur. Biz de her zaman iyimserliğimizi korumakla birlikte, dikkati ve tedbiri elden bırakmamak gerektiğini düşünüyoruz.` dedi.

Başta Hükümet ve TOBB olmak üzere piyasaları canlandırmaya yönelik alınan önlemler ve uygulanan projelerin psikolojik anlamda rahatlık sağladığını belirten Sönmez, gösterilen çabaların desteklenmesini istedi. Ekonomik açıdan hem dünyada hem de Türkiye`den olumlu haberler geldiğine işaret eden Sönmez, yaşanan küresel finansal krizin etkilerinin hafiflediğini, ABD`de dayanıklı mal siparişleri ve ikinci el konut satışlarında beklenmedik yükselişlerni başladığını, bununla birlikte işsizlik maaşı başvurularının gerilediğini ve tüketici güveninde olumlu gelişmelerin hissedilmeye başlandığını anlattı.

Bu gelişmeliri, dünyada ve ülkemizde alınan mali ve parasal önlemlerin yansımaları olarak değerendiren Sönmez, sözlerini şöyle sürdürdü: `Yine bizde yarın yeni bir istihdam ve teşvik paketi açıklanacak. Bütün bunlar geleceğe dönük umutların artmasına neden oluyor. Son aylarda enflasyonda gözlenen olumlu tablo Merkez Bankası`nın hızla faizleri indirmesine yol açtı. Ancak, enflasyona ilişkin bütün bu olumlu tabloyu biraz daha yakından incelediğimizde, 2010`a doğru enflasyonun yükselebileceği endişeleri gözleniyor. Çünkü, Merkez Bankası`nın faiz indirimlerine bono faizleri 12`lerde direnerek yanıt veriyor. Bütçe açığımız ve açığın artma olasılığı enflasyonun geleceği konusunda endişe veriyor. Diğer taraftan, ülkemiz toplam petrol tüketiminin sadece yüzde 8`ini kendi kaynaklarından sağlıyor, yüzde 92`sini ithal ediyor. Son günlerde petrol fiyatlarında görülen artışlar, gelecekte yine fiyatlar üzerinde petrolün etkisini görebileceğimizi bize anlatıyor.`

Sınav öncesi stresi A ve E vitaminiyle yenin

Milyonlarca öğrenciyi yakından ilgilendiren Seviye Belirleme Sınavı (SBS) bu yıl 6, 7 ve 13 Haziran, ÖSS ise 14 Haziran`da yapılacak. Sınavların yaklaşmasıyla birlikte öğrenciler üzerinde oluşan stresin, yeme davranış bozukluğuna yol açtığı bildirildi. Uzmanlar, sınav öncesi strese karşı yumurta, süt, ıspanak, havuç, kayısı gibi besinlerde bulunan A vitamini ile tahin, kuru baklagil, fındık, badem gibi yağlı tohumlarda bol miktarda bulunan E vitaminin tüketilmesini tavsiye ediyor. Uzmanlara göre, bu bozukluğun kilo kaybı, mide bulantısı, kabızlık, baş dönmesi ya da aşırı kilo almaya neden olabiliyor.

SBS bu yıl ilköğretim 8. sınıf öğrencileri için 6 Haziran, 7. sınıflar için 7 Haziran, 6. sınıflar için ise 13 Haziran`da yapılacak. Tüm eğitim öğretim döneminin meyvesinin alınacağı bu sınavlar öncesi doğru, yeterli ve dengeli bir beslenme programı uygulanırsa başarının artacağı belirtiliyor. Bahar Hastanesi Beslenme ve Diyetetik Uzmanı Gülcan Karpuz, her besin grubundan yeterli miktarda tüketmenin gerekli olduğunu söyledi. `Sınava hazırlanan kişiler gerek zaman bulamamaktan gerekse alışkanlık olmadığından günün en önemli öğünü olan sabah kahvaltısını atlıyor.` diyen Karpuz, beynin kan şekeriyle çalıştığını ve sabah uyanıldığında kan şekerinin düşük olduğunu kaydetti. Karpuz, `Yapılan araştırmalarda sabah kahvaltı eden kişilerin başarı oranlarının ve dikkat düzeylerinin yüksek olduğu da görülüyor. Bu yüzden mutlaka güne süt, kepekli ekmek, peynir, yumurta, pekmez, yulaf ezmesi gibi besleyici değeri yüksek gıdalar ile başlamak gerekiyor. Kan şekerinin düşmemesi için de ara öğünler atlanmamalıdır. Ara öğünler, basit şeker içeren, kan şekerinin hızla yükselip, düşmesine sebep olan tatlı, çikolata, hazır meyve suları yerine kan şekerini yavaş yükselten ve düşük kalori içeren meyve, yoğurt, küçük kepekli sandviç, ayran gibi gıdalardan oluşmalı. Yağsız et, yoğurt, salata, sebze yemeği ve kepekli ekmekten oluşan akşam yemekleri en idealidir.` dedi.

Özellikle bu dönemde çok fazla çay, kahve ve kola içmek de kalp çarpıntısı, huzursuzluk, uykusuzluk, korku ve endişeye neden olabiliyor. Beslenme ve Diyetetik Uzmanı Karpuz, C vitamini içeriği yüksek kuşburnu, papatya, adaçayı gibi bitki çaylarını tüketmenin daha sağlıklı olduğunu vurguladı. Stresin azaltılması açısından antioksidan içeren besinlerin tüketilmesini tavsiye eden Karpuz, `Balık, ceviz, fındıkta bol miktarda bulunan Omega-3 yağ asitleri antioksidandır. Haftada iki kez balık, haftada iki, üç kez beş-altı fındık, ceviz tüketimini öneriyoruz. Ayrıca yeşil biber, maydanoz, çilek, ıspanak, karnabahar gibi meyve ve sebzelerde bol miktarda antioksidan içeriyor. Strese karşı etkin olan yumurta, süt, ıspanak, havuç, kayısı gibi besinlerde bulunun A vitamini ile tahin, kuru baklagil, fındık, badem gibi yağlı tohumlarda bol miktarda bulunan E vitaminin tüketilmesi sınav döneminde stresin azaltılmasında etkili olacaktır. Beyin fonksiyonlarında görev alan aynı zamanda bir antioksidan olan çinko da, süt ve türevlerinde, tavuk, yumurta, balık, yağlı tohumlarda bulunur ve düzenli tüketilmesi gerekmektedir. Bu dönemde ihmal edilmemesi gereken B vitaminleri ise ette, balıkta, kepek çavdar ürünlerinde ve koyu yeşil sebzelerde bulunur.` diye konuştu.

SINAV GÜNÜ UYULMASI GEREKNELER

Sınavdan bir gün önce hiç yenilmemiş bir besin denenmemeli.

Dışarıda yemek yemeyin.

Kan şekerinin ayarlanması ve başarı oranının artması açısından tatlı, çikolata hazır meyve suyu gibi gıdalar yerine kan şekerini yavaş yükselten meyve, kepekli ekmek, süt ve ürünleri gibi gıdaları tercih edin.

Çok yağlı, ağır gıdalar yerine protein, karbonhidrat, yağ dengeli hafif gıdalar tercih edin.

Çay, kahve, kola yerine bitki çaylarını tercih edin.

Sabah kalktığınızda süt, yumurta, peynir, kepek ekmek, yulaf ezmesi gibi kan şekerinizi hızla yükseltip düşürmeyecek dengeli bir sabah kahvaltısı yapın.

Sınav sırasında şekerli gıdalar tüketmeyin.

Kan şekerinin düşmemesi için küçük kepekli sandviç, kepekli bisküvi, paket süt ve su gibi besinler tüketin.

B.Ç`nin test çilesi devam ediyor

Yazar Hüseyin Üzmez`in cinsel istismarına uğradığı iddia edilen B.Ç, bugün yine Adli Tıp Kurumu Genel Kurulunda bir dizi testten geçirilecek.

Yazar Hüseyin Üzmez`in cinsel istismarına uğradığı iddia edilen B.Ç, bugün yine Adli Tıp Kurumu Genel Kurulunda bir dizi testten geçi-rilecek. Son olarak Bursa Adli Tıp Kurumu`nca 16 Nisan`da İstanbul Üniversitesi Tıp Fakültesi Çocuk Ruh Sağlığı ve Hastalıkları Ana Bilim Dalına sevkedilen ve burada muayeneden geçi-rilen B.Ç. (14), kurumun talebi doğrultusunda bugün yine bir dizi teste tâbi tutulacak. Geçen muayenesinde `anksiyete bozukluğu` ve `panik bozukluk` teşhisiyle ilaç tedavisi önerildiği öğrenilen B.Ç, Adli Tıp Kurumu Genel Kurulu`na Sosyal Hizmetler Müdürlüğü yetkililerince götürülecek. B.Ç. daha önce de 3 kez bu testlerden geçirilmişti.

Kamp Avustuya`da

AVRUPA Ligi şansını ligin son haftasında kaçıran Bursaspor gelecek sezonun çalışmalarına 26 Haziran`da başlayacak. Teknik direktör Ertuğrul Sağlam, ilk kampı Bursa`da yapacaklarını belirterek,

AVRUPA Ligi şansını ligin son haftasında kaçıran Bursaspor gelecek sezonun çalışmalarına 26 Haziran`da başlayacak. Teknik direktör Ertuğrul Sağlam, ilk kampı Bursa`da yapacaklarını belirterek, `Şehrimizde 12 günlük çalışmamızın ardından Avusturya`ya gidip kalan dönemi orada değerlendireceğiz` dedi.

3 Haziran 2009 Çarşamba

Bursa`ya gelecek Arap turist sayısında artış bekleniyor

TÜRSAB Güney Marmara Bölgesel Yürütme Kurulu Başkanı Akkuş, Bursa`ya gelecek Arap turist sayısında yaklaşık yüzde 50 artış beklediklerini söyledi.

FTürkiye Seyahat Acenteleri Birliği(TÜRSAB) Güney Marmara Bölgesel Yürütme Kurulu Başkanı Mehmet Akkuş, Bursa`ya gelen Arap turist sayısında geçen yıla oranla yüzde 50`lik bir artış beklediklerini söyledi. Akkuş, İl Kültür ve Turizm Müdürü Ahmet Gedik, eski TÜRSAB Güney Marmara Bölgesel Yürütme Kurulu Başkanı Hasan Erdem ve Ortadoğu ülkelerine yönelik çalışmalar yürüten acente yetkilileri ile turizm sektöründe son gelişmelerin görüşülmesi amacıyla yapılan toplantıda, konaklama ve ulaşım başta olmak üzere geçmiş yıllarda yaşanan birçok sıkıntının devam ettiğini bildirdi.

Turizm acentelerinin Arap ülkelerine yönelik tanıtım çalışmalarını eksiksiz yürüttüğünü ve bu çalışmaların meyvesini alacaklarına inandıklarını ifade eden Akkuş, şunları kaydetti: `Bursa`ya gelen Arap turist sayısında geçen yıla göre yüzde 50`lik artış bekliyoruz. Otellerdeki doluluk oranının yüzde 50 olarak açıklanmasının sebebi 3-4 bin yatak kapasitesine sahip Uludağ`ın yaz aylarında kapanmasından kaynaklanmakta. Arap turistlerin Bursa`yı tercih etme nedenlerinin başında gelen serin hava ve su imkanlarının bol olduğu Uludağ`ın aktif olarak faaliyet göstermemesi turizm açısından ciddi olumsuzluk. Bu yüzden Arap turistler, pansiyon, ev ve villalarda konuk edilmektedir. Uludağ, yaz aylarında da faaliyet gösterse turizm getirisi yüksek olabilir.` Bursa`nın doğal güzelliklerinin yanı sıra tarihi ve kültürel özellikleri ile de Arap turistler tarafından tercih nedeni olduğunu vurgulayan Akkuş, bu kapsamda, Yenişehir Havalimanı`ndan aktif olarak faydalanılması gerektiğini belirtti. Ortadoğu ve Balkanlar`dan direkt uçuşlar için girişimlerde bulunduklarını belirten Akkuş, El-Cezire Havayolları ile temas kurduklarını ve Ortadoğu`dan uçuşlar için çalışmaların yürütüldüğünü kaydetti.

Bursa`da `şiir` gibi final

7. Uluslararası Türkçe Olimpiyatları`nın şiir finali Bursa Kültürpark Açık Hava Tiyatrosu`nda yapıldı. Final için Bursa`ya gelen 36 ülkeden 123 kişilik kafileyi binlerce kişi ayakta alkışladı.

Bu yılki vefa ödülü 2004`te vefat eden eğitim gönüllüsü Dr. Ömer Türkmen`in eşi Zeynep, çocukları Semra, Asım ve Ömer`e verildi. Törende duygulu anlar yaşandı.

115 ülkede yapılan elemelerde dereceye giren 12 öğrenci şiir dalında yarıştı. Kültürpark Açık Hava Tiyatrosu`nda gerçekleştirilen final gecesine Bursa Valisi Şahabettin Harput, Milli Eğitim Müdürü Atilla Gülsar ile binlerce vatandaş katıldı. İçeriye giremeyen binlerce kişi ise yarışmayı dışarıya kurulan dev ekrandan izledi. ABD, Azerbaycan, Arnavutluk, Bangladeş, Rusya, Brezilya, Ukrayna, Kırım, Endonezya, Gana, Tanzanya, Türkmenistan, Vietnam, Irak, Nijer, Kamboçya, Kamerun, Nijerya, Makedonya, Sri Lanka, Kazakistan ve Kongo`nun da aralarında bulunduğu 115 ülkenin finalistleri birincilik için ter döktü. Gecede Mehmet Doğan, Ali Ural, Ali Çolak, Doç. Dr.Turan Karataş, Prof.Dr. Fatih Andı, Doç. Dr. Mehmet Gümüşkılıç, Faruk Saraç, Nuri Kolaylı, Ahmet Gedik, Özgen Keskin, Latif Ünal ve Orhan Seyfi Güner jüri üyeliği yaptı. Yarışmada Irak`tan İpek Nevzat Hagi`Ben Seni Görmeden Sevdim` adlı şiiriyle dünya birincisi, Tanzanya/Zanzibar`dan Natasha Said Ali`Şanlı Süvari` ile ikinci, Madagaskar`dan Harris Haoual Tovontrainy ise `Bulmak` isimli şiriyle üçüncü oldu. İpek Nevzat Hagi`nin ödülünü Bursa Valisi Şahabettin Harput, Natasha Said Ali`nin ödülünü Osmangazi Belediye Başkanı Mustafa Dündar, Harris Haoual Tovontrainy`nin ödülünü Yıldırım Belediye Başkanı Özgen Keskin verdi.

Yarışmada, Moldova, Arnavutluk ve Endonezya halk dansları ekipleri gösteriler sundu. Şarkıların da söylendiği gecede eğlenceli saatler yaşandı. Sunuculuğunu Bedirhan Gökçe`nin yaptığı şiir finali, tüm olimpiyat çocuklarının sahnede `Olimpiyat Şarkısı`nı söylemesiyle son buldu.

BURSA`DA MODEL ARABA YARIŞMASI

BURSA Model otomobil Derneği (BUMOD) tarafından düzenlenen, ``Model Otomobil Dünya Şampiyonası`` 6-7 Haziran tarihlerinde Bursa`da yapılacak. BUMOD Başkan Yardımcısı Yusuf Ekinci, şampiyonaya Türkiye, ABD, Bulgaristan, Hollanda, İsviçre, İsrail, İtalya, Avusturya, Belarus ve Tayland`dan çok sayıda sporcunun katılacağını belirtti. Yarışların BUMOD pistinde gerçekleşeceğini belirten Ekinci, `` Şampiyonaya dünyaca ünlü şampiyon pilotlar katılacak`` dedi.

Kızını traktöre bağlayıp sürdü

Bursa`nın Gemlik ilçesinde bir baba, 14 yaşındaki kızını zincirle traktöre bağlayıp tarlada sürüklediği iddiasıyla gözaltına alındı.

Bursa`nın Gemlik ilçesinde bir baba, 14 yaşındaki kızını zincirle traktöre bağlayıp tarlada sürüklediği iddiasıyla gözaltına alındı. Osmaniye Mahallesi`nde bir kişinin, evden kaçtığı gerekçesiyle zincirle traktörün arkasına bağladığı kızını tarlada sürüklediği ihbarını alan güvenlik güçleri, olay yerinde İbrahim P`yi (39) yakaladı.

Baba İbrahim P. ile kızı K.P. (14), ifadeleri alınmak üzere Gemlik İlçe Emniyet Müdürlüğü`ne götürüldü. Emniyet Müdürlüğü girişinde kıyafetlerindeki kan lekeleri dikkati çeken K.P, ifadesinin alınmasının ardından sağlık kontrolünden geçirilmek üzere Gemlik Devlet Hastanesi`ne sevk edildi. Baba İbrahim P`nin, komşularının durumu yanlış anladığını, böyle bir olayın söz konusu olmadığını öne sürdüğü öğrenildi. İbrahim P. hakkında kızı K.P`ye şiddet uyguladığı gerekçesi ile ilçe emniyet müdürlüğü tarafından işlem başlatıldığı belirtildi. Polisin olayı çok yönlü araştırdığı açıklandı.

GEÇİCİ BAKIM KARARI

Kadın ve Aileden Sorumlu Devlet Bakanlığı, babası tarafından zincirle traktöre bağlanarak tarlada sürüklendiği iddia edilen 14 yaşındaki K.P hakkında geçici bakım kararı aldırdı. Devlet Bakanlığı`ndan yapılan açıklamada, Bursa`nın Gemlik ilçesinde ikamet eden İbrahim P. hakkında kızı K.P`ye şiddet uyguladığı gerekçesi ile ilçe emniyet müdürlüğü tarafından işlem başlatıldığı belirtildi. Açıklamada, `Kadın ve Aileden Sorumlu Devlet Bakanlığı`nın talimatıyla K.P. hakkında geçici bakım kararı aldırılmıştır. K.P. emniyetteki yasal işlemlerinin ardından Eşrefiler Kız Ye-tiştirme Yurdu`na yerleştirilecektir` denildi.

Sağlam`ın gözü Galatasaray`ın kaptanında!

Bursaspor Teknik Direktörü Ertuğrul Sağlam`ın, G.Saray`ın PAF takımının kaptanı Gökhan Öztürk ile ilgilendiği öğrenildi. Sağlam, G.Saray ile 31 Mayıs 2009`da biten sözleşmesini yenilemeyen orta saha oyuncusunu Bursa`ya kazandırmak için görüşmelere başladı.

Bursaspor Teknik Direktörü Ertuğrul Sağlam`ın, G.Saray`ın PAF takımının kaptanı Gökhan Öztürk ile ilgilendiği öğrenildi. Sağlam, G.Saray ile 31 Mayıs 2009`da biten sözleşmesini yenilemeyen orta saha oyuncusunu Bursa`ya kazandırmak için görüşmelere başladı. Gökhan`ın da gelme konusuna sıcak baktığı öğrenildi.

Leyleklerin köyünde lezzet festivali

BECERİKLİ KADINLARI İLE ÜNLÜ BİR KÖYÜN FESTİVAL HİKAYESİ

Gökyüzünü kuşlar olmadan düşünebilir misiniz?

Başımı kaldırıp bulutlara doğru baktığımda irili ufaklı, renkli her cins kuşu görmek mutluluk verir bana.

Her gün her yerde cins cins kuşla birlikte yaşarız. Ama leyleklerin yeri bir başka...

Baharda gelip, sonbaharda bizi terk ediyorlar. Mart, Nisan aylarında grup grup gelip eski yuvalarına yerleşirler. Yavrularını yetiştirirler. Genç leylekler uçmaya başlayıp yuvayı terk ettikten sonra, kış yaklaşırken yine toplu göçle terk ederler bizi.

Bu göçü her zaman üzüntüyle seyreder, leyleklerin gelecek bahardaki gelişlerini de sabırsızlıkla beklerim. 50`li yıllarda, çocukluğumda oturduğumuz Gelibolu`nun bir köyünde evimizin bacasına yuva yapan leylekleri hatırlıyorum.

Sabahları uzun gagaları ile çıkardıkları sesler bizi çok eğlendirirdi. Ne yazık.. Beton yığınları içinde yaşayan bugünün çocukları leylekleri tanımıyor bile. Tak-tak seslerini hiç duymadılar.

1 Haziran 2009 Pazartesi

Bursa`da domuz gribi şüphesi

BURSA`DA dün bir otele giriş yaptığı öğrenilen Alman turist kadın, 4 gündür yüksek ateşi olması nedeniyle 112 Acil Servis`i aradı. Otele domuz gribine karşı özel donanımlı yetkililerin gelmesinin ardından...

BURSA`DA dün bir otele giriş yaptığı öğrenilen Alman turist kadın, 4 gündür yüksek ateşi olması nedeniyle 112 Acil Servis`i aradı. Otele domuz gribine karşı özel donanımlı yetkililerin gelmesinin ardından turist Çekirge Devlet Hastanesi`nde karantinaya alındı. Turistten alınan kan örnekleri gerekli testlerin yapılması için İstanbul`a gönderildi. İngiltere`den tatil için Gümüşhane`ye gelen gurbetçi baba H.Ş. (32) ve kızı L.Ş. (8), yüksek ateş şikâyetiyle başvurdukları Gümüşhane Devlet Hastanesi`nde domuz gribi şüphesiyle müşahede altına alındı. Hastanede yoğun tedbir alan görevliler, vatandaşların maskesiz giriş ve çıkışlarına izin vermedi. Hastane başhekimi Cemalettin Atalay yaptığı açıklamada `Hastaların durumu domuz gribi kriterlerine uymuyor ama yine de tüm tedbirleri aldık` dedi.

`Solunum cihazından çıkarılınca öldüler...`

Ön rapora göre, Bursa`daki hastane yangınında 8 kişinin ölüm nedeni, hastaların destek ünitesinden çıkarılması. Hukukçular da, `Doğruysa, kasten adam öldürmeye girer` diyor

Bursa Şevket Yılmaz Devlet Hastanesi`nde geçen hafta çıkan yangında yaşamını yitiren 8 kişinin ön otopsi raporu çıktı. İlk bulgulara göre ölümler dumandan değil, hastaların solunum cihazından çıkarılıp, ambulansa taşınması sırasında solunum yetmezliğinden meydana geldi. Bunda en büyük faktör ise, yoğun bakım hastalarına bu tip durumlarda oksijen sağlayan `ambu` cihazının bulunmayışı olarak kabul ediliyor... Otopsiyi yürüten İstanbul Adli Tıp Kurumu, yangında hayatını kaybeden hastaların dosyalarını istedi. Bursa İl Sağlık Müdürlüğü de, 8 hastanın son durumları ve uygulanan tedavileri içeren dosyaları gönderdi. Hastane yangınıyla ilgili soruşturma sürerken, ölen hastaların doku örneklerinde herhangi bir kimyasal maddeye rastlanmadı. Bu da, ölümlerin dumandan olmadığını ortaya koydu. Bursa Tabip Odası Başkanı Bülent Aslanhan, yoğun bakım ünitesindeki hastaların gelişi güzel sevk edilmesinin ölümlere neden olduğunu savundu. Aslanhan, dışarıdan hava almalarını sağlayan ambu cihazının kullanılması gerektiğini ancak yaşanan telaşta kullanılmadığını tespit ettiklerini de ileri sürdü.

`HUKUKEN YAŞIYORLARDI`

Bursa Baro Başkanı Zeki Kahraman ise, yaşamını yitiren 8 kişinin sevki sırasında ihmal yaşandığının belirlenmesi hakkında idari personelin `kasten adam öldürme` suçundan yargılanabileceğini söyledi. Ölü raporu düzenlenmediği, resmen eks (öldü) açıklaması yapılmadığı takdirde kişinin hukuken yaşadığını ifade eden Kahraman, `Beni öldürmek neyse orada tedavi gören hastanın ölümü aynı şey` diyerek şunları söyledi: `Sevk sırasında ihmal varsa 8 kişi öldürülmüştür. Bu da açılacak davanın seyrini değiştirir. Bu durumda talimatı veren `kasten adam öldürmek` suçuyla yargılanır. Bazı talihsiz açıklamalar vardı. `Beyin ölümü gerçekleşti, zaten öleceklerdi` gibi. Böyle bir açıklama olamaz. Vicdansızlıktır... Bize göre bu 8 kişi hukuken yaşıyordu.`

`AMBU CİHAZI` NEDİR?

UZMANLARIN, `Hastalar sevk edilirken kullanılsa, ölümler belki de olmazdı` dediği `ambu` cihazı, nefes alamayan hastaların sevkinde kullanılıyor. Ambu cihazı hekimler arasında `balon` olarak da biliniyor. Bu cihaz hastaların solunum sistemine bağlanan bir boruya sevk ve nakillerde takılıyor. Havayı manuel olarak hastanın ciğerlerine gönderen ambu cihazı, tüm sağlık personeli tarafından kullanılabiliyor. Çok ucuz bir cihaz olan ambu, aynı zamanda tüm ambulans ve hastanelerde bulunuyor.

Koç`u gururlandıran Linea 22 bin sattı

Kompakt sedan sınıfında Fiat`ın yeni yüzü Linea, satışa sunulmasından 2 yıl sonra Türkiye`de 22 bin adetlik satış adeti aşan bir sonuca ulaştı. Tofaş`ın Bursa`daki fabrikasında Türk mühendis ve işçisinin..

Kompakt sedan sınıfında Fiat`ın yeni yüzü Linea, satışa sunulmasından 2 yıl sonra Türkiye`de 22 bin adetlik satış adeti aşan bir sonuca ulaştı. Tofaş`ın Bursa`daki fabrikasında Türk mühendis ve işçisinin emeğiyle üretilerek Türkiye ile birlikte birçok küresel pazarda satışa sunulan Linea modeli için Koç Holding Şeref Başkanı Rahmi Koç, bu aracın Türkiye`de üretilmesinden gurur duyduğunu söylemişti.

`Vergide indirim sürmeli`

Hükümetin tedbir paketleri çerçevesinde aldığı önlemlerin devamına ilişkin iş çevrelerinin talepleri sürüyorBursa Sanayicileri ve İşadamları Derneği (BUSİAD) Yönetim Kurulu Başkanı Arif Özer, ÖTV ve KDV indirimleriyle kısa çalışma ödeneklerinin artırılması ve sürelerinin uzatılmasının reel kesime nefes aldırdığını, işçi çıkışlarının daha büyük boyutlara varmasını önlediğini belirterek, o nedenle hükümetten kriz süresince bu tür desteklerin kesintisiz devamını rica ettiklerini söyledi.

Özer, 2008 yılı BUSİAD Ödül Töreni`nde yaptığı konuşmada, çalışan kesimin de krizden nasibini aldığına dikkati çekerek, şubatta işsizlik oranının yüzde 16.1`e çıkarak işsiz sayısının toplam 3.8 milyona ulaştığını hatırlattı. Son bir yılda sigorta primi ödeyen sigortalı sayısının 1 milyon 735 bin kişi azaldığını anlatan Özer, `ÖTV ve KDV indirimleriyle kısa çalışma ödeneklerinin artırılması ve sürelerinin uzatılması reel kesime nefes aldırmış, işçi çıkışlarının daha büyük boyutlara varmasını önlemiştir. O nedenle hükümetten bu tür desteklerin kesintisiz devamını rica ediyoruz` ifadesini kullandı.

Halil bebeği öldürmek için her şeyi yaptılar

Balıkesir`de dört gün önce dünyaya gelen Halil bebek dün ölüm raporuyla ailesine koli içinde teslim edildi. Anne Hatice Bölme son kez görmek isteyince bebeğinin yaşadığını fark etti. Ambulansla hastaneye kaldırılanbebek, yaşadığı işkenceye ancak 2.5 saat dayanabildi

Balıkesirli Hatice-Hüseyin Bölme çifti dokuz yıl boyunca çocuklarının olması için tedavi gördü. En sonunda tüp bebek yöntemiyle hamile kalan Hatice Bölme, geçen çarşamba Balıkesir Doğumevi`nde doğum yaptı ve ikiz erkek bebeklerini dünyaya getirdi. Fakat doğumdan 15-20 dakika geçmemişti ki bebeklerden birinin yaşamını yitirdiği haberi geldi hastane yetkililerinden. Bölme Ailesi bu haberle yıkıldı. Adını Halil koydukları bebekleriyle teselli bulan çift, hastaneden ayrıldı. Erken doğum nedeniyle bebek de hastanedeki kuvözde bekletildi.

Reçel kutusunda verdiler

Öğle saatlerinde hastaneden gelen bir telefon Bölme Ailesi`ni bir kez daha yıktı, çünkü küçük Halil de hayata gözlerini kapamıştı. Oğlunun cenazesini almaya giden Hüseyin Bölme`ye bebeğinin `cansız bedeni` alt beziyle paketlenmiş ve boş bir reçel kutusuna konmuş vaziyette verildi.

Annesi nefes aldığını fark etti

Halil bebek, köyde ikizinin yanına hazırlanan mezara konmadan önce son bir kez annesine gösterilmek için eve götürüldü. Gözyaşları içinde kutuyu açıp bebeğine son kez bakan anne Hatice Bölme, o an minik Halil`in nefes aldığını fark etti. Şoke olan aile, özel bir ambulansla bebeklerini Bursa`daki özel bir hastaneye kaldırdı. Balıkesir`den Bursa`ya gelene kadar, iki saat boyunca elle solunum desteği sağlanan bebek, müdahalelerin ardından yaşama döndü. Moraran teni pembeleşti. Ancak Bölme çifti, kısa bir süre sonra doktorların verdiği kötü haberle bu kez resmen hayata küstü. Halil bebeği bir kez daha kaybetmişlerdi...

Ölüm haberiyle umutlarını arkalarında bırakıp, `İhmali olan herkesin adalet karşısında hesap vermesini istiyorum` diyen acılı çift, bebeklerinin cansız bedenlerini yanlarına alarak Balıkesir`e döndü.

Doktorları ise `öldü` sanılan ve 2,5 saat boyunca bir kolide bekletilen bebeğin bu süre zarfından tedavi altına tutulsaydı yaşayabileceğini söyledi.

Yaşananlardan haberdar olduklarını bildiren Sağlık Bakanlığı ve Balıkesir Valiliği, sorumlular hakkında gerekenin yapılacağını belirtmekle yetindi.

31 Mayıs 2009 Pazar

Bursa`da Beşiktaşlılara sevinmek yasak

Bursaspor taraftarları, 2008-2009 sezonunu şampiyon tamamlayan Beşiktaşlı taraftarların sevinmelerini izin vermedi.

Şehrin ana arterlerinde kalabalıklar halinde gezen Bursasporlu taraftarlar, Beşiktaş formalı 2 kızı taciz ederken, bir kızı da darp etti. Korna çalan araçlara tepki gösteren yeşil-beyazlı taraftarlardan aşırı tepki gösteren iki kişi polis tarafından gözaltına alındı.

Turkcell Süper Lig`in yeni şampiyonu Beşiktaş`ın Bursa`daki taraftarları, takımlarının şampiyonluk sevincini yaşayamadı. Beşiktaş ile Bursaspor kulüpleri arasındaki husumet nedeniyle Bursa`da sokağa çıkamazken, takımlarının formasını giyerek sokağa çıkan 2 bayan da tacize uğradı. Maçların bitmesinin ardından Heykel`de toplanan Bursaspor taraftarları takımlarının lehine slogan atmaya başladı. Beşiktaşlıların sevinmesini yasaklayan taraftarlar, kara kartalı destekleyenlere ağır hakaretlerde bulundu.

Bu sırada Beşiktaş forması giyen iki kız, Atatürk Heykeli`nin önünden geçtikleri sırada kameralara dönerek, `Burası bizimde hakkımız, sevinmek bizim de hakkımız` dedi. Bunun üzerine Bursasporlu taraftarların sözlü sataşmaların ve tacizlerine maruz kalan genç kızlar olay yerinden uzaklaştı. Polis, taraftarların dağılması için mücadele verirken, olay çıkartan ve korna çalan araçlara saldıran iki Bursaspor taraftarını da gözaltına aldı.

Öte yandan, Altıparmak Caddesi üzerinde de Beşiktaş forması giyerek dışarı çıkan genç bir kız yeşil-beyazlı taraftarlarca darp edildi. Polis tarafından olay yerinden uzaklaştırılan genç kız, telefonla ailesine bilgi verirken gözyaşlarını tutamadı. Öğrenci olduğu öğrenilen genç kız arkadaşıyla birlikte taksiye bindirilerek evine gönderildi.

Polis, Bursasporlu taraftarların taşkınlık yapmaması için geniş güvenlik önlemleri aldı. Geç saatlere kadar şehrin ana arterlerinde görev alan polis, Beşiktaşlıların sevinmesini sağlamaya çalıştı ancak, Beşiktaşlılar diğer illerde olduğu gibi Bursa`da da sokağa çıkıp sevinemediler.

Bursa Avrupa dışında kaldı

FLigin ikinci yarısında yaptığı müthiş çıkışla UEFA Avrupa Ligi potasına giren Bursaspor, İstanbul Büyükşehir Belediye'yi deplasmanda 1-0 yenmesine rağmen Galatasaray'ın Sivasspor önünde kazanmasıyla Avrupa kapısını açamadı.

Yeşil-Beyazlıların tek golünü 16. dakikada Tuna, kafayla attı. Öte yandan Bursaspor Teknik Direktörü Ertuğrul Sağlam, puan olarak tüm zamanların en iyi 6.'sı olarak sezonu tamamladıklarını ifade ederek, "2. yarı puan durumunda Beşiktaş'ın ardından ikinci olmak güzel'' dedi.

İSTANBUL BÜYÜKŞEHİR BELEDİYESPOR: Mehmet Ali 5, Rızvan 5, Metin 5, Mahmut 6, Gökhan Süzen 6, Erman 5, Okan 6, Zeki 3 (Dk. 15 Efe 4), Oğuz 5 (Dk. 62 İskender 3), İbrahim 4 (Dk. 76 Serhat 3), Ali 5

BURSASPOR: Ivankov 6, Ali 7, Tuna 8, İbrahim 5, Mustafa 6, Veli 5, Bekir Ozan 5, Kirita 5, Volkan Şen 4 (Dk. 46 Romaschenko 4), Shin Young 5 (Dk. 65 Gökhan 3), Sercan 5 (Dk. 81 Halil ?)

GOL: Dk. 16 Tuna

SARI KARTLAR: Efe, Erman, Rızvan / Kirita, Gökhan, Sercan

HAKEMLER: Özgür Yankaya 6, Özgür Çetiner 6, Uygar Bebek 6

STAT: Atatürk Olimpiyat

FURKAN`a 12 saat ameliyat

Bursa`da yaşaması için acil organ nakli gereken 2 yaşındaki Furkan`a doğum gününde amcası Mehmet Kaya tarafından verilen karaciğer, 12 saat süren operasyonla nakledildi. Bir gün daha geç kalınması halinde naklin mümkün olamayacağını belirten doktorlar, amca ve yeğenin sağlık durumunun iyi olduğunu bildirildi. Minik Furkan`a amcası tarafından doğum gününde verilen karaciğerin yeni vücuduna uyum sağlayıp sağlamayacağı önümüzdeki günlerde belli olacak. Doktorlar, herhangi bir komplikasyon gelişmezse Furkan`ın 10 gün içinde taburcu edilebileceği bildirdi.

Rasathane müdüründen deprem uyarısı

Boğaziçi Üniversitesi Kandilli Rasathanesi ve Deprem Araştırma Enstitüsü Müdürü Prof. Dr. Gülay Altay, Marmara`da 7 ve üzeri büyüklükteki deprem ihtimalinin yüzde 65 olduğunu söyledi.Bursa`da konuşan Prof. Altay, depremde en büyük riskin yapı konusunda olduğunu söyledi. Prof. Dr. Gülay Altay, `Zaman konusunda tahmin yapmak zor, ancak yapılan çalışmalar bunu gösteriyor.`dedi.

Bebeği diri diri gömeceklerdi

Balıkesir`de, doğduktan bir gün sonra hayatını kaybettiği gerekçesiyle doktorların ölüm raporu verip bir kutu içinde ailesine teslim ettiği bebek, yaşadığının anlaşılması üzerine sevk edildiği Bursa`daki hastanede yapılan tüm müdahalelere rağmen kurtarılamadı. 9 yıldır çocukları olmayan Hatice-Hüseyin Bölme çifti, son çareyi tüp bebek yönteminde buldu. Perşembe sabahı ikiz bebek dünyaya getiren anne, büyük sevinç yaşarken, ikiz erkek çocuklarından biri doğumdan kısa bir süre sonra hayatını kaybetti. Kuvöze alınan ikinci bebeğin ölüm haberi ise çok geçikmedi. Balıkesir Doğumevi tarafından alt bezine sarılıp, mutfaktaki boş bir reçel kutusunun içine konulup paketlenerek baba Hüseyin Bölme`ye verilen Halil bebek, köyde ikizinin yanında hazırlanan mezarına götürülürken, son bir defa annesinin görmesi için eve götürüldü. Bu sırada yaşadığı anlaşılan Halil bebek hemen hastaneye sevk edildi. Ancak Halil bebek, doktorların seferber olmasına rağmen sabah saatlerinde hayatını kaybetti. Baba Hüseyin Bölme, Doktorun ayağına tam 5 defa gittim. Benim yüzüme bile bakmadı dedi. Bu arada Sağlık Bakanlığı, olayla ilgi soruşturma başlattı.

29 Mayıs 2009 Cuma

En güzel hediye

Bursa`da Yakup ve Safiye Kaya çiftinin tek çocukları olan Furkan, bir süre önce soğuk algınlığı şüphesiyle hastaneye kaldırıldı. Ancak yapılan kontrolde minik Furkan`a karaciğer yetmezliği teşhisi konuldu. Uludağ Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesi`ne sevk edilen minik Furkan`a burada karaciğer naklinin gerekli olduğu söylenerek organ için beklenmeye başlandı. Ancak nakledilecek karaciğerin bulunamaması üzerine Bünyamin Furkan`ın amcası Mehmet Kaya yeğenine gözünü kırpmadan ciğerini vermek istedi.

Yapılar tetkiklerin ardından karaciğeri minik Furkan`a uyan amca Mehmet Kaya Uludağ Üniversitesi Tıp Fakültesi`ne kaldırılarak gerekli işlemler başlatıldı.

DOĞUM GÜNÜNDE AMELİYATA GİRDİ


Bu sabah saatlerinde Doç. Dr. Remzi Emiroğlu gözetiminde, 2`nci yaş gününü kutlayan Bünyamin Furkan ve karaciğerini doğum günü hediyesi olarak veren amca Mehmet Kaya ameliyata alındı. Ameliyathaneye giren minik Furkan için yakınları dışarıda dua etti. Yaklaşık 12 saat sürecek operasyonun başarılı geçmesi durumunda Furkan hem sağlığına kavuşacak hem de yaş gününde ikinci hayatına tutunacak.

`BEN BU İŞE KENDİM TALİP OLDUM`

Yeğeninde böyle bir hastalık çıktıktan sonra kendisinin gönüllü olarak organını vermeye talip olduğunu belirten amca Mehmet Kaya, `Çocuğumuzun sağlığı için her şeyi yapıyoruz. Ailesi çok memnun oldu. Biz de elimizden geleni yapıyoruz. Başarılı olursak çok güzel. İnşallah başarılı olacağız. İlk önce ben gönüllü olarak girdim bu yola. Doğum gününe denk geldi. Herkesin böyle bir imkanı varsa kullanması gerekir. Çocuğun hayatı çok önemli. İnsanların organ bağışında bulunması çok güzel. Bana göre herkesin böyle bir şey yapması lazım. Başımıza gelmese belki çok önemsemezdik ama önemsenmesi gerekiyor` dedi.

`AĞABEYİM OĞLUMUN HAYATINI KURTARIYOR`


Böyle bir durumun aile yapılarından kaynaklandığını kaydeden baba Yakup Kaya ise, `Ağabeyim kendisi teklif etti. Bu çok büyük bir erdemdir. Dünyanın en güzel doğum günü hediyesi, bundan güzel hediye olamaz. İnsanın içinden gelen bir şey. Ciğerini tereddütsüz verdi. Bırakın kardeşliği, bu insanlığın gerektirdiği bir şey. Bir can kurtarıyorsunuz. Kendisi nasıl gözünü kırpmadan veriyorsa ben de gözümü kırpmadan veririm` şeklinde konuştu.

`AMACIMIZ FURKAN`I TEKRAR HAYATA DÖNDÜRMEK`

Yeterince organ bağışı yapılmadığına dikkat çeken Doç. Dr. Remzi Emiroğlu ise, `Gönül isterdi ki yeterince organ bağışı olsun, biz de bütün nakilleri kadavradan yapalım. Geçen sene çok iyi çalıştık, sayımız iyiydi ama bu sene yine azaldı. Biz yine çalışıyoruz ama yeterince organ bağışı yok. Furkan bize karaciğer yetmezliği bulguları ile geldi. Bekledik, organ bağışı olmayınca amca gönüllü oldu. Biz de canlıdan karaciğer naklini gerçekleştireceğiz. Zor bir ameliyat, meşakkatli bir iş. 12 saat sürecek. Bu çocuğun başka şansı yok, her şey iyi gidecek, amacımız Furkan`ı tekrar hayata döndürmek. Bugün onun ikinci yaş günü. İnşallah ikinci bir hayatı bu sayede biz ona bağışlamış oluruz` diye kaydetti.

Hastane yangınında ölenlerin adli tıp raporları bugün açıklanacak

Bursa Valisi Şahabettin Harput, Bursa Şevket Yılmaz Devlet Hastanesi`nde mühendis ekibinin çalışmalarının sürdüğünü, 8 kişinin ölüm nedeni ile ilgili Adli Tıp Kurumu raporunun da bugün gelecebileceğini söyledi.

Kırgızistan`ın İstanbul Başkonsolosu Mirlan Arstanbarv`ı makamında kabul eden Vali Harput, gazetecilerin Şevket Yılmaz Devlet Hastanesi`ndeki yangınla ilgili sorularını cevapladı. Adli Tıp Kurumu`ndan gelecek otopsi raporlarına göre ölüm nedenlerinin bugün belli olabileceğini belirten Vali Harput, `Hafta sonuna kadar otopsi sonuçlarının belli olacağı belirtilmişti. Şu ana kadar almadık, akşama doğru sonuçlar gelirse kamuoyu ile paylaşarız. Teknik raporlar, mühendislerin raporları daha uzun süre alacağa benziyor. O konuda bir şey dememiz mümkün değil. Yetkili insanlar konuşurken kesin ve doğru bilgiler vermemiz lazım. İnsanlar ona göre değerlendirsinler ve hareket etsinler.` dedi.

Üniversitesinden mezun olan eski öğrencileri ziyaret için Bursa`ya gelen İTÜ Rektörü Muhammet Şahin de, Vali Şahabettin Harput`la bir görüşme yaptı. Görüşme sonrası gazetecilere açıklamalarda bulunan Rektör Şahin, Şevket Yılmaz Devlet Hastanesi`ndeki yangınla ilgili soruşturmalar tamamlanmadan açıklama yapılmasının yanlış olduğunu vurguladı. Şahin, Bursa`ya kurulması düşünülen teknik üniversite ile ilgili Vali Harput`la görüş alışverişinde bulnuduklarını da aktardı.

Kırgızistan Başkonsolosu Arstanbarv: Türk insanı bize karşı çok sıcak

Bursa Valisi Şahabettin Harput`u ziyaret eden Kırgızistan Başkonsolosu Mirlan Arstanbrav, `Türk insanı bize karşı çok sıcak. Özellikle Bursa bizim ülkemize çok benziyor.` dedi.

Konsolos Bartybek Umetov ile birlikte Vali Harput`u ziyaret eden Kırgızistan Başkonsolosu Mirlan Arstanbrav, iki ülke arasındaki ilişktilerin artırılmasını istedi. Bursa Valisi Şahabettin Harput, Kırgızistan`da yaklaşık 9 ay görev yaptığını ve çok sevdiğini, iki ülke arasındaki sıcak ilişkiler olduğunu söyledi. Konuk Başkonsolos ise, `Bursa bizim ülkeye çok benziyor. insanları çok sıcak. Türkiye ile kardeşiz. Bu benim ilk İstanbul dışı ziyaretim oldu. Umarım ilişkilerimiz daha da gelişir.` dedi.

Vali Harput, Kırgız heyetine İznik çinisinden yapılan tabak hadiye ederken, Kırgız heyeti de Vali Harput`a `Kalpak` hediye etti.

28 Mayıs 2009 Perşembe

Bursa kayak merkezi olacak

Bursa Büyükşehir Belediye Başkanı Recep Altepe, Demirtaş Baraj Gölü`nde kaderine terk edilen çim kayağı tesislerini yeniden kullanıma açacaklarını söyledi. Altepe, Bursa`nın kar, çim ve su kayağı tesisleriyle kayak turizminin merkezi olacağını belirtti.

Başkan Altepe, Genel Sekreter Vekili Seyfettin Avşar, Genel Sekreter Yardımcısı Bayram Vardar, Başkan Danışmanı Mehmet Semih Pala ve DSİ Bölge Müdürü Vahit Baygüneş`le birlikte Demirtaş`ta başta çim kayağı tesisleri olmak üzere bölgedeki tüm alanlarda incelemelerde bulundu. Başkan Altepe, her köşesi ayrı bir doğal güzellik olan Bursa`nın bu nimetlerini halkın daha çok istifade edebileceği alanlar haline getirmek için çalışmaların devam ettiğini söyledi.

Kent içinde Bursalılara kazandırılabilecek tesislerle ilgili sürekli çalışmalar yaptıklarını ifade eden Başkan Altepe, daha önce aktif olarak kullanılan, ancak uzun yıllardır kaderine terk edilen Demirtaş Baraj Gölü ve etrafındaki tesislerin de bunlardan biri olduğunu kaydetti. Baraj gölü etrafındaki rekreasyon alanlarının yeniden düzenlenmesi için Büyükşehir Belediyesi olarak yeni bir proje hazırlayacaklarının altını çizen Başkan Altepe, `Öncelikle DSİ`ye tahsis edilmiş Milli Emlak Genel Müdürlüğü`ne ait bu tesislerin ve alanın Büyükşehir Belediyesi`ne devrini isteyeceğiz. Ardından başta çim kayağı tesislerinin yeniden kullanılabilir hale getirilmesi ve bölgedeki diğer piknik, spor ve eğlence alanlarının düzenlenmesi için bir çalışma yapacağız. Kentin cennet köşelerinden biri olan Demirtaş Tesisleri`ni yeniden Bursa`ya kazandıracağız.` dedi.

Yeşil alanların ve çim kayağı tesislerinin yanı sıra baraj gölünün de su sporlarına uygun yapısıyla Bursa`ya kazandırılacak yeni değerlerden biri olacağına işaret eden Başkan Altepe, `Bursa`nın talebine doğru orantılı olarak su sporları alanlarının artırılması gerekiyor. Doğal yapısıyla Demirtaş Baraj Gölü de su sporları için oldukça uygun. Bir proje hazırlayarak baraj gölünde su kayağı ya da alternatif su oyunlarıyla ilgili yapılabilecek çalışmaları değerlendireceğiz. Demirtaş yeniden Bursalıların doya doya kullanabilecekleri canlı bir merkez olacak` diye konuştu.

Başkan Altepe, inceleme sonrasında Demirtaş Meydanı`nda vatandaşlarla sohbet etti ve Halk Eğitim Merkezi`ni ziyaret etti.

Bursa`da tartıştığı iki kişiyi bacaklarından vurdu

Bursa`da, alacak verecek nedeniyle tartıştığı iki kişiyi bacaklarından vuran şahıs tabancayla birlikte yakalandı.

Alınan bilgiye göre, merkez Osmangazi ilçesi Soğukkuyu Mahallesi Sanayi Caddesi üzerinde Cüneyt D.(42) ve Oğuz S.(36) ile karşılaşan Osman K.(30), alacak verecek meselesi yüzünden tartışmaya başladı. Tartışmanın büyümesi izerine belinden tabancasını çıkartan Osman K., iki kişiyi bacaklarından birer kurşunla vurdu.

Yaralı şahıslar, 112 acil servis ambulansı ile hastaneye kaldırılırken, ihbar üzerine olay yerine gelen güvenlik güçleri, Osman K`yı tabanca ile

Bursa`da B/8 hattı seferleri başlıyor

Bursa Büyükşehir Belediyesi, Nilüfer ile Beşevler istasyonları arasında hizmet verecek yeni B/8 numaralı besleme hattı ile bölgedeki vatandaşların yıllardır yaşadıkları toplu ulaşım sorunu ortadan kalkıyor.

Bursalılara rahat, konforlu, ekonomik ve engelli vatandaşlara da uygun olarak tasarlanan otobüslerle kaliteli ulaşım hizmeti veren Büyükşehir Belediyesi, ulaşım konusunda her geçen gün alternatif çözümler hayata geçiriliyor. Büyükşehir Belediyesi`nin besleme hattı olarak kullanıma sunduğu ve Nilüfer İstasyonu ile Beşevler İstasyonu arasındaki Ataevler, Cumhuriyet, İhsaniye ve Barış mahallelerini kapsayacak olan B/8 hattı, 29 Mayıs Cuma günü sabah 06.30`dan itibaren, Cumartesi günü dahil haftanın 6 günü sabah 06.30 ile 09.00 ve akşam 16.00 ile 19.00 saatleri arasında 10 dakikada bir, diğer saatlerde ise gece saat 24.00`e kadar 20 dakikada bir sefer yapacak. B/8; pazar günleri de sabah 06.30`dan itibaren 20 dakikada bir faaliyet gösterecek. Vatandaşların bütçesine ekonomik anlamda da destek verecek olan uygulama ile 1 saat içerisinde B/8 ve BursaRay`ı aktarmalı kullanan vatandaşlar 1,30 TL, öğrenciler ise 0.80 TL ücret ödemiş olacak.

Bursa`da 10 adet kaçak yapı yıkıldı

Bursa merkez Osmangazi Belediyesi Yapı Kontrol Bürosu ekipleri, Başaran Mahallesi ve Küçükbalıklı Mahallesi`nde tespit edilen 10 kaçak yapıyı yıktı.

Çevik Kuvvet Ekipleri`nin aldığı güvenlik önlemleri altında yapılan yıkımlarda, herhangi bir olay yaşanmadı. Vatandaşların tepki gösterdiği yıkım sırasında Başaran Mahallesi Başak Sokak`ta tespit edilen 6 katlı yapı yıkım ekiplerini şaşkına çevirdi. Kaçak yapılaşmanın vardığı noktayı göstermesi bakımından dikkat çeken 6 katlı bina, belediye ekipleri tarafından yerle bir edildi. 6 katlı kaçak binanın yıkımı sırasında belediye yıkım ekipleri büyük zorluk çekti.

Emniyet müdürü gözaltında

Bursa`da gözaltına alınan emniyet müdürünü, evinde içi boş el bombaları bulan kiracısı ele verdi.

Bursa`da Birinci Sınıf Emniyet Müdürü Muhsin Girgin, evinde yapılan aramalarda bir adet ruhsatsız tabanca ve el bombası bulunması üzerine gözaltına alındı.

EL BOMBALARI İNCELENİYOR

Girgin`in, Bursa`da Emniyet Genel Müdürlüğü APK uzmanı olarak görev yaptığı öğrenildi. Bursa ve Yenişehir emniyet müdürlükleri olayla ilgili soruşturmayı çok yönlü olarak sürdürürken ele geçirilen el bombasının Ergenekon operasyonlarında ele geçirilen el bombaları ile ilişkisinin olup olmadığı da araştırılıyor.

Alınan bilgiye göre Birinci Sınıf Emniyet Müdürü Muhsin Girgin, Yenişehir`deki evini bir süre önce kiraya verdi. Evi kiralayan genç, Muhsin Girgin`in eşyalarının bulunduğu odada el bombası ve silah görünce durumu polise bildirdi. Olay yerine gelen Yenişehir ve Bursa Emniyet Müdürlüğü ekipleri evde yaptıkları aramada, 7.65 çapında bir adet ruhsatsız tabanca ve içi boş el bombası buldu. Muhsin Girgin gözaltına alınırken konuyla ilgili soruşturma sürüyor.

27 Mayıs 2009 Çarşamba

Bakan: Yangın tüpleri kullanıldı

Sağlık Bakanı Recep Akdağ ön raporu açıkladı: İtfaiye 10 değil 2 dakikada intikal etti. Yangın tüpleri de olay sırasında kullanılmıştırSAĞLIK Bakanı Recep Akdağ, Bursa`da yaşanan yangın faciasıyla ilgili dün akşam saatlerinde ön raporu açıkladı. Bakan Akdağ şu bilgileri verdi: `Müfettişler, yangın sonrası bakan ve bakanlık üst düzey yetkilileri olay yerine 07.00`de intikal edilmiştir. Saat 02.00 civarında yangın başlamış. İki dakika sonra itfaiye ekipleri intikal etmiş. 110 komuta kontrol merkezinden, 5 özel ambulans olmak üzere bütün ambulanslar dahil edilmiş. 16 erişkin ve 13 yenidoğan hasta il içindeki hastanelere sevk edildi. Halen görüntüleme, diyaliz hariç diğer hizmetler veriliyor. Gerekli koordinasyon sağlanmış, sağlık hizmetlerinde aksama olmamıştır. İtfaiye yerinde ve zamanında müdahale etmiş, yangın tüpleri periyodik bakımları yapılmış ve olay sırasında kullanılmıştır. Yoğun bakımdaki hastalar da tahliye edilmiştir. Mimar ve mühendisleri teknik ekip incelemeye başladı. Cumhuriyet Savcısı adli soruşturmayı sürdürüyor.`

`EKİPTEN BİR İPUCU İSTEDİM`


Bakan Akdağ açıklamalarına şöyle devam etti: `Konunun uzmanlarından oluşan 10 kişilik uzmanlar incelemelerini sürdürüyor. İdari soruşturmanın hızlı olarak yapılması için gerekli talimatları verdim. Teknik ekipten hiç değilse sebeple alakalı ipucu istedim. Heyet üst katlara dumanının ulaşmasıyla ilgili bir şey söyleyemiyor. Teknik veya işletimden kaynaklanan kusurvarsa bilelim. Hukukun gerektirdiği cezalarını veririz. Burada savcı yerine, hakim yerine geçenler hata yapıyor. Karar vermeden önce teknik olarak meselenin sonuçlanmasını beklemeliyiz. Hizmet alımı ile ilgili suçlamalar var. Yangının bununla ilgili olduğunu kimse bilmiyor. Teknik heyetin ortaya koyduğu bir kusur mu var? Varsa ortaya çıkacaktır. Adli Tıp Kurumu başkanımıza da rica ettim. Cuma gününe kadar bir sonuç alacağız.`

`Taşeron firma sorumlu`

BURSA`DA 8 kişiye mezar olan hastanede, elektrik tertibatı ve radyoloji servisindeki tüm cihazların bakımını üstlenen taşeron firmanın ihmali olduğu öne sürüldü. Bursa Tabip Odası Başkanı Bülent Aslanhan, yoğun bakımda havalandırma sisteminin diğer birimlerinden farklı olması gerektiğini ve kabloların özel yanmayan maddeden yapılmadığı için yoğun duman çıktığını söyledi. Aslanhan şunları söyledi:

`SIRF KÂR ETMEK İÇİN...` `

Bu olay böyle yaşanmayabilirdi. Olayı duyunca saat 04.00`te buraya geldim. Ben 3 hastaya müdahale ettim. Yangının yoğun bakım ünitelerine kadar gitmemesi gerekirdi. Mevcut hastane kablolarının o dumanı çıkarmaması gereken özel maddeyle kaplı olması gerekirdi. Yangının başladığı Radyoloji Merkezi`ni taşeron olarak dışarıya ihale ettiler. Sırf kârlılık amacıyla taşerona verildiği için yanınca duman çıkarmayan kablolar kullanılmıyor. Bu tür kablolar pahalı. Hastanemize akıllı hastane dediler ama akılsız hastane çıktı.` `Bu arada jeneratörün de devreye girmekte geciktiği öne sürüldü. Yangının çıktığı görüntüleme bölümünü işleten Görüntüleme ve Tanı Merkezi`nin sahibi radyoloji uzmanı Erol Kılıç ise `2 milyon dolarlık bir yatırımla hizmet veriyoruz. 2 metrelik kablonun hesabını yapacak değiliz. Hastanenin bize sağladığı elektriği kendi güç kaynağımıza bağlayarak hizmet veriyoruz. Yangında aslında mağdur olan biziz`dedi.

4 YIL ÖNCE DE YANGIN ÇIKMIŞTI

BURSAŞevket Yılmaz Devlet Hastanesi`nde 4 yıl önce de elektrik kaçağından çıkan yangında trafo patlamış, hastane boşaltılmıştı. Can kaybına neden olmayan bu yangınla ilgili soruşturma açılmış, ancak yetkililerin herhangi bir ihmali bulunmamıştı. Yine o dönemde başhekim olan Op. Dr. Osman Naci Çelik, basın mensuplarının görüntü almasına izin vermemiş, hatta yerel gazetelerde bu haberin çıkmasına engel olmuştu.

BAŞHEKİME`PERFORMANS DÜŞÜKLÜĞÜ`

Sağlık Bakanı Recep Akdağ`ın talimatıyla 2007 yılı Mart ayında görevinden alınan Osman Naci Çelik, Bursa İdare Mahkemesi`ne başvurdu. Mahkemenin verdiği yürütmeyi durdurma kararına Valilik ve Sağlık Bakanlığı itiraz etti. Ancak Bölge İdare Mahkemesi itirazı kabul etmeyerek başhekimi 26 Haziran 2007`de görevine iade etti. Başhekimin görevden alınış sebebi olarak, performans düşüklüğü ve doktor muayenelerinin çokluğu gösterilmişti.

1 ay önce tatbikat yapıldı

ŞEVKET Yılmaz Devlet Hastanesi`nde yaklaşık bir ay önce yangın tatbikatı yapıldı. Büyükşehir Belediyesi İtfaiye Daire Başkanlığı`ndan Eğitim Amiri Haydar Dikme, hastanede doktor, hemşire ve hizmetli personele, olası bir yangın durumunda yapılması gerekenleri hem sözlü hem uygulamalı anlattı. Tatbikatta hastane salonuna kurulan sinevizyon gösterisinin ardından bahçede yakılan ateş, yangın tüpüyle söndürüldü. Bu tatbikata Başhekim Çelik`in katılmadığı öğrenildi.

Yoğun bakımda facia

`Akıllı hastane` olarak bilinen Şevket Yılmaz Devlet Hastanesi`nde çıkan yangında, komadaki 8 hasta dumandan etkilenerek hayatını kaybetti.

BURSA`DAKİ 514 yataklı Şevket Yılmaz Devlet Hastanesi`nin bodrum katındaki tomografi - MR servisinde elektrik kontağından çıkan yangının alevleri üst katlara kadar ulaşmasa da duman yoğun bakımda yatan 8 hastanın hayatını kaybetmesine neden oldu. Bilgisayarlardaki elektrik kontağından çıkan yangın, plastik sandalyelere ve kablolara sıçradı. Hastanenin içi kısa sürede dumanla doldu. Önceki gece 02.30 sıralarında çıkan yangın kısa sürede söndürülürken, duman üçüncü kattaki yoğun bakım ünitesine ve dördüncü kattaki yenidoğan ünitesine ulaştı. Faciada şans eseri hiçbir bebek zarar görmedi.

8 HASTANIN DURUMU AĞIR

YAŞAM destek ünitesine bağlı hastalar elektrik kesintisi sonrası, cihazların devre dışı kalması ile tahliye edilmeye başladı. Yoğun bakımdaki 16 hastadan 3`ü kadın 8`i başka hastanelere sevk edilirken yolda hayatlarını kaybetti. Yoğun bakımdaki hastalardan ikisinin beyin ölümü gerçekleşen ancak hayatta tutulan hasta olması ve nakil sonrasında öldüklerinin açıklanması, `zoraki ötenazi` yorumlarına neden oldu. 8 hastanın kesin ölüm nedeninin belirlenmesi için, Adli Tıp Kurumu`nda otopsi başlatıldı. Yoğun bakımdan çıkarılan diğer 8 hastanın da durumu ise ağır. Hastanede tedavi gören 44 hasta 10 ayrı hastaneye sevk edildi.

Yangın söndürüldü ama duman engellenemedi!

Bursa Tabipler Odası Başkanı Dr. Bülent Aslanhan: Havalandırma sistemi farklı olsaydı yoğun bakım dumandan bu kadar etkilenmezdi. Hastanede tahliye planı olsaydı, yine bu acı yaşanmazdı. Sağlıkta taşeronlaşma hizmetlerde nitelik kaybına yol açıyor.

Bursa Elektrik Mühendisleri Odası Başkan Erdal Aktuğ: Yangın alt katta olmasına rağmen şaft ile üst katlara çıkmış. Şu andaki sistemde Halogen Free kullanılmamıştır. Bu tür kablolarda duman çıkarmaz. Eğer yangın alarm sistemi ile algılanmış olsaydı facianın önüne geçilmiş olurdu.

Isıtma ve Havalandırma Sistemleri Uzmanı Erhan Kayabaşı: Binada duman sensörü olmalıydı. Böylece durum daha erken fark edilirdi. Duman da binadan atılırdı. Yangına müdahale edilmiş ama duman etkisiz hale getirilememiş.

Türk Tabipler Birliği Başkanı Prof. Dr. Gencay Gürsoy: Ya cihazlar kapasite üzerinde kullanılıyor ya da kaliteli kablo kullanılmıyor. Sağlık personelinin çok büyük özveriyle çalıştıklarını gördük ama bu tür eskikliklerin doğmamasını sağlayacak önlemlerin alınması lazım.

5 ÖLÜME GiDEN ADIM

Acil eylem planı yoktu.

Solunum destek ünitelerinden ayrılan yoğun bakım hastalarına nakil sırasında gerekli destek verilmedi.

Hastanelerde kullanılan `Halogen Free` isimli kablo sistemi, yangın çıksa bile duman çıkmasını engelliyor. Daha ucuz kablonun tercih edilmesiyle yayılan duman nedeniyle yoğun bakım hastalarının naklinin gecikmesi, sonun başlangıcı oldu.

Yoğun bakım ünitelerinde, enfeksiyon riskine karşı hastanenin diğer bölümlerinden tamamen ayrı bir havalandırma sistemi olması gerekir. Ancak başka katlarda çıkan yangının havalandırmadan yoğun bakıma ulaşabilmesi, sistemdeki sorunu ortaya koydu.

Hastanenin yangın merdivenleri kilitliydi.

Duman kısa sürede yayıldı

Yangının bodrum katta bulunan tomografi ünitesindeki cihazdan çıktığı açıklandı. Yangının çıktığı bölüm küle dönerken, siyah dumanlar kısa sürede havalandırma boşluğundan tüm binayı etkisi altına aldı.

Kazayı atlattılar yangında öldüler

YANGINDA ölen hastaların ikisinin trafik kazası, üçünün solunum güçlüğü, diğer ikisinin de beyin kanaması ve beyin damarlarındaki tıkanıklık yüzünden tedavi gördükleri öğrenildi. Hayatını kaybeden İnciser Bulut (58), Fatma Yalçındağ (74), Hakkı Özdoğan(44), Gülbey Şahin(80), İsmail Uysal(56), Muhlis Karaağaç (77), İbrahim Turgut(63) ve Aliye Aktok geride hazin hikayeler bıraktı.

63 yaşındaki İbrahim Turgut`un 5 ay önce otostop yaparak bindiği TIR devrilmiş, ancak Turgut ağır yaralı olarak kurtulmuştu.

44 yaşındaki Hakkı Özdoğan ise beyin kanaması nedeniyle yaklaşık 10 gündür yoğun bakımdaydı. Özdoğan`ın oğlu Harun Özdoğan babasının ölüm haberini bir hafta önce vatani görevini yerine getirmek üzere gittiği Şırnak`ta aldı.

Beyin damarlarındaki tıkanıklık nedeniyle tedavi görürken yaşamını yitiren Aliye Aktok`un yakınları da yasta. Aktok`un oğlu 6 Haziran`da evlenecekti. Acılı aile yoğun bakımdan gelecek müjdeli haberi beklerken ölüm haberiyle yıkıldı.

Öte yandan yangında hayatını kaybeden Gülbey Şahin`in (80) de, bir ay önce kaza geçirdiği öğrenildi. Namaz çıkışı otomobilin altında kalarak ağır yaralanan Şahin, kazadan kurtulmasına rağmen önceki gece yaşanan faciadan yakasını kurtaramadı.

Olay hasıraltı edilmeyecek

SAĞLIK Bakanlığı yangının nedenleri hakkında inceleme yapılması amacıyla çeşitli meslek odalarının temsilcilerinin de bulunduğu bir heyet oluşturdu. İnceleme heyetinde İnşaat Mühendisleri Odası`ndan 2, Makine Mühendisleri Odası`ndan 2, Kimya Mühendisleri Odası`ndan 2, Mimarlar Odası`ndan 2 temsilci ile 1 sivil savunma uzmanı da bulunuyor.

BİNA 2002`DE TAMAMLANMIŞ

SAĞLIK Bakanı Recep Akdağ ise yangınla ilgili ihmal suçlamalarında bulunanları eleştirerek `Soruşturma safhasındayız. Biz bugüne kadar hiçbir meseleyi hasıraltı yapmadık. Yangının sebepleri araştırılacak. Bir kusur varsa hukukun gerektirdiği sekilde cezalarını veririz` diye konuştu. Binadaki eksiklikler konusunda da açıklama yapan Akdağ şöyle devam etti: `Bina 2002 yılında biz göreve gelmeden önce tamamlanmış. Eksiklikler araştırılacak.`

Bursa İl Sağlık Müdürü İsmail Hakkı Çelik ise kendisi de dahil olayda ihmali olanların mutlaka bunun hesabını vereceğini vurguladı. Bursa Valisi Şahabettin Harput, dumanların yangın mahallinden uzakta üst katlarda ciddi etki gösterdiğini belirterek `Dumandan mı zehirlendikleri, yaşam destek ünitesinden ayrıldıkları için mi hayatlarını kaybettikleri otopsi neticesinde belli olacak. Tomografi bölümündeki elektrik kablolarından çıkan yangın gerçekten bir teknik hata mı ihmal neticesi mi oluştu onu inceliyoruz` dedi.

Bir ay önce tatbikat yapılmıştı

HASTANEDE son olarak nisan ayında yangın tatbikatı yapıldığı ortaya çıktı. İtfaiye personeli hastane çalışanlarına eğitim vermişti. Şevket Yılmaz Devlet Hastanesi`nin sağlık personeli ile özel güvenlik görevlileri, bina içinde ve bina dışındaki tatbikatlarla eğitimden geçirilmişti.

26 Mayıs 2009 Salı

Matkaplı tacizciye üç yıl hapis istemi

Bursa`da bir hastanenin kadınlar tuvaletindeki bölmeyi matkapla delip röntgencilik yapan kasabın üç yıla kadar hapsi istendi.

Komşusundan ödünç aldığı matkapla özel bir hastaneye giden H.O. (33) kadınlar tuvaletine girdi. Klozet hizasında iki delik açan H.O, eğilerek tuzağına düşecek kadını beklemeye başladı.

O sırada tuvalete giren M.G. yan kabinin altında bir erkek eli olduğu görünce durumu güvenliğe bildirdi. İki çocuk babası H.O. suçüstü yakaladı.

Adliyeye sevk edilen adamın verdiği ifade ise herkesi şoke etti.

Kadınlar tuvaletinin önünden geçerken içeriye bakmadan edemediğini, çocukluğundan beri böyle bir rahatsızlığının olduğunu söyleyen H.O, utandığı için bunu kimseye anlatamadığını belirtti.

M.G. de H.O`dan şikayetçi olmayınca genç adam hakkında tacizden değil `mala zarar vermek` suçundan üç yıla kadar hapis talep edildi.

Yağız`ın bitmeyen davası AİHM`de

Koltuktan düştükten sonra kaldırıldığı hastaneden `sağlam` diye taburcu edilen ve aniden ölen küçük Yağız`ın davası 110 bin avro tazminat istemiyle AİHM`de

Bursa`da kanepeden düştükten sonra kaldırıldığı hastanede `Bir şeyi yok` denilip evine gönderildikten sonra öldüğü iddia edilen minik Yağız`ın ailesi, yedi yıllık hukuk savaşının ardından şüpheli doktorun davasının zaman aşımına uğrayarak beraat etmesi üzerine Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi`ne başvurdu. Adil yargılanma ilkesinin ihlal edildiğini öne süren aile, devletten 110 bin avro tazminat istiyor.

Yedi yıl önce evde kanepeden düşen 11 aylık Yağız Şahinler, babası ve annesi tarafından Çekirge`deki SSK Bölge Hastanesi`nin Acil Servisi`ne götürüldü.

Başının üzerine düşen minik Yağız`a Acil Servis`teki hemşirelerce serum takılmak istendi.

Fakat damar yolu bulunamayan minik Yağız son kez doktora gösterildi.

Yaş gününü kutlayamadılarAilenin iddiasına göre, nöbetçi doktor bebekle ilgilenmeyip `Bir şeyi yok` diyerek eve yolladı. Fenalaşan Yağız ise, kaldırıldığı Uludağ Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesi`nde yaşamını yitirdi.

Bebeklerinin, birinci yaş gününü kutlama hazırlığıdayken cenazesini kaldıran Şahinler çifti, doktorların ihmali olduğu iddia ederek savcılığa suç duyurusunda bulundu. Savcılık, hastanede görevli pratisyen doktor Hüseyin B. hakkında, Bursa 5. Asliye Ceza Mahkemesi`ne `görevi ihmal` suçundan bir yıla kadar hapis talebiyle dava açtı.

Mahkemenin incelenmek üzere Yüksek Sağlık Şurası`na gönderdiği dosya, yanlışlıkla Ankara 8. Asliye Ceza Mahkemesi`ne gitti. İki yıl sonra mahkeme sanık doktorun beraatına karar verdi.

Karar karşısında şoke olan Yağız`ın ailesi karara itiraz etti. Yargıtay, yerel mahkemenin kararını bozdu. Yargılama tekrar başladığında mahkeme suçun beş yıllık zaman aşımına uğramak üzere olduğunu fark etti.

Adli Tıp`a gönderilen dosya gelmeden mahkeme zaman aşımından sanık doktorun beraatına karar verdi. Şok üstüne şok yaşayan aile de, adil bir yargılama yapılmadığını öne sürerek AİHM`e başvurdu.

Yargılamanın sürüncemede kalmasını devlet kurumlarının yavaş işleyişinden kaynaklandığı ifade edilirken, acılı Şahinler ailesi 110 bin avroluk tazminat istedi.

Padişahlar yaşasa hangi takımı tutardı?

Kiminin fethettiği şehre, kiminin doğduğu yere, kimininse unvanına göre sonuca ulaşılmak amaçlandı. İşte padişahların olası takımları:

Şimdiye kadar yaptıkları fetihlerle, aldıkları kararlarla tarihe geçen padişahların hangi takımları tuttukları birçok kez aklımıza gelmiştir..

Zaten bu konuda özellikle Osmanlı İmparatorluğu`nun son dönemlerindeki padişahları ya da saray bürokratlarını kendi takımlarının sempatizanı göstermek bunun kanıtlarından sayılabilir. Bunların yanı sıra bir de yaşadıkları dönemlerde spor kulübü olmayan padişahlar vardır. Acaba onlar yaşasaydı ya da onların döneminde kulüpler söz konusu olsaydı tuttukları takımlar hangileri olurdu?

Böyle bir yaklaşıma, yani padişahlara varsayımlar üzerinden takım yakıştırmaya, kimileri kızacaktır. Bazıları padişahların futbolla yan yana getirilmesine, bazılarıysa neden kendi takımlarıyla özdeşleştirilmediğine tepki verecek belki de…

Okuyanların yüzünde hoş bir tebessüm bırakacağı düşünülerek hazırlanan bu yaklaşımla kâh padişahların döneminde futbol kulüplerinin kâh futbolun oynandığı bu dönemde padişahların bulunduğu varsayılarak bağlantılar kurulmaya çalışıldı.

Kiminin fethettiği şehre, kiminin doğduğu yere, kimininse unvanına göre sonuca ulaşılmak amaçlandı. İşte padişahların olası takımları:

FATİH SULTAN MEHMET HANGİ TAKIMI TUTARDI?

Bursa`yı fethederek başkent yapan Orhan Bey, bugün yaşasaydı muhtemelen Bursaspor`u tutar ve yeşil timsahları desteklerdi. Edirne`yi başkent yapan oğlu 1. Murat`ın da (Hüdavendigar) fethettiği ilin takımı olan Edirnespor`u tutma olasılığı vardı. Bugün hayatta olması ve de büyük takımlardan birini tercih etmesi halinde ise bu takımın, Edirnespor`un renktaşı Galatasaray olma durumu daha yüksek bir ihtimal olabilirdi.

İstanbul`un Anadolu yakasını kontrolü altına almayı başarıp, Anadolu Hisarı`nı yaptıran Yıldırım Beyazıt ise o dönemde futbol kulübü olması durumunda Fenerbahçe`yi tutma olasılığı yüksek olan padişahlardan biri olabilirdi. Zira Avrupa Yakası`nın takımları olan Galatasaray ve Beşiktaş`ın bulunduğu ilçeler, Beyazıt zamanında Bizans devletinin sınırlarındaydı.

`Fatih` unvanıyla müsemma Sultan 2. Mehmet, futbol arenasında Avrupa`da yakaladığı başarılardan ötürü aynı unvanı elde eden (Avrupa Fatihi) Galatasaray`ı tercih etme ihtimali yüksek padişahlardan biri olabilirdi. Zaten Galatasaraylılar, Galatasaray Lisesinin`Galata Sarayı Hümayun Mektebi` ismiyle kurulmasından ötürü, bu okulun Fatih tarafından oluşturulan Enderun`a üst düzeyde eğitimli görevli yetiştirdiğini öne sürerek, takımlarının kökenini Fatih dönemine kadar götürmektedirler.

KANUNİ DOĞDUĞU ŞEHRİN TAKIMINI TUTAR MIYDI?

Fatih`in torunu Yavuz Sultan Selim de muhtemelen Sancakbeyliği yaptığı Trabzon`un takımı olan Trabzonspor`u tutardı. Onun, valilik görevini sürdürdüğü dönemlerde aynı şehirde doğan oğlu Kanuni Sultan Süleyman ise yine babası gibi Trabzonspor`u tutabilirdi.

`Deli` lakabıyla anılan Sultan 1.İbrahim, geçen sene 4, bu sene de 2 adaşının olduğu Beşiktaş`ı tutma ihtimali olanlardan. Ayrıca bugün Beşiktaş`ta forma giyen İbrahim`lerden biri de yaptığı fedakârca performansından ötürü, taraftarlarca `Deli` unvanıyla anılmaktadır.

Sultan 2. Abdülhamit ise 3 büyük takım arasında ayrım yapmakta oldukça zorlanabilirdi. Çünkü 3 büyük takım da Sultan`ın döneminde kurulmuştu. Fakat Yıldız Sarayı`nda oturan 2. Abdülhamit, sarayın Beşiktaş civarında olmasından dolayı siyah beyazlı takımı destekleyebilirdi. Zaten bu konuda da Sultan`ın Beşiktaşlı olduğuna dair rivayetler de söz konusu…
...Bursa Ekspres Gazetesi...29.Mayıs.2009.Cuma...Bursa kayak merkezi olacak...Bursa Ekspres Gazetesi...29.Mayıs.2009.Cuma...Bursa`da tartıştığı iki kişiyi bacaklarından vurdu......Bursa Ekspres Gazetesi...29.Mayıs.2009.Cuma...Yoğun bakımda facia...Bursa Ekspres Gazetesi...29.Mayıs.2009.Cuma...Matkaplı tacizciye üç yıl hapis istemi...Bursa Ekspres Gazetesi...29.Mayıs.2009.Cuma...Yağız`ın bitmeyen davası AİHM`de...Bursa Ekspres Gazetesi...29.Mayıs.2009.Cuma...Padişahlar yaşasa hangi takımı tutardı?...Bursa Ekspres Gazetesi...29.Mayıs.2009.Cuma...AB, göç sorunu çözümüne destek verecek...Bursa Ekspres Gazetesi... 29.Mayıs.2009.Cuma...Mustafakemalpaşa`nın tıbbi atıkları Bursa`da imha edilecek...Bursa Ekspres Gazetesi...29.Mayıs.2009.Cuma...Bursa facianın eşiğinden döndü!...Bursa Ekspres Gazetesi...29.Mayıs.2009.Cuma...Bursa`da 6 gün süreli elektrik kesintisi...Bursa Ekspres Gazetesi...29.Mayıs.2009.Cuma...Evden eve nakliyat`la 90 kilo uyuşturucu taşıyan iki zanlı `Viraj`a takıldı...Bursa Ekspres Gazetesi...29.Mayıs.2009.Cuma...Otomobili 3 takla attı, burnu bile kanamadı...Bursa Ekspres Gazetesi...29.Mayıs.2009.Cuma...Helikopterli sünnete Hilton`lu açıklama...Bursa Ekspres Gazetesi...29.Mayıs.2009.Cuma...Kristal Şeftali & 1.Bursa Çevre Filmleri Festivali' n de Oy verme İşlemi Sürüyor...Bursa Ekspres Gazetesi...29.Mayıs.2009.Cuma...

Gazete Arşivi